Toprak Neden Önemlidir
Üzerinde yaşadığımız toprak sadece insanoğlunun değil pek çok canlının hayatı için önem arz etmektedir. Toprak candır, hayattır, vatandır. Üzerinde tarım ve hayvancılık yapılan, sanayi kuruluşları ve yaşam alanları bulunan toprak için yapılan savaşlar boşuna değil. Bu cümlemizden savaşları haklı gördüğümüz düşünülmesin. Sadece, toprağın insan için ne denli önemli olduğunu anlatmak istedik.
Toplumumuzda pek çok aile içinde miras kalan topraklar, yerler için tartışmalar ve küskünlükler yaşanmaktadır.
Hani halk arasında “Yer adamı yer” diye bir laf var ya bu söz tamamen doğru. Bunun sebebi insanların toprağın önemi konusunda bilince sahip olmasıdır. Toprak sadece paraya dönüşebilen, maddi değeri olan bir varlık değildir. Toprak bir yaşam kaynağıdır.Şimdi toprağın hangi alanlarda bizlere fayda sağladığını inceleyelim.
İlk olarak toprak denilince hepimizin aklına tarım gelmektedir. İnsanların ve diğer canlıların besin kaynağı topraktır. Eski çağlarda avcılık ve toplayıcılıkla geçinen insanoğlu tarım sayesinde yiyeceklerini yetiştirebileceğini anladıktan sonra toprağa sıkı sıkıya bağlanmıştır. İlk insan için tarım, umut ve çare olmuştur. Yediğimiz bütün besinlerin özünde toprak olduğunu düşünürsek toprağa bağlanan bu insanlar hiç de haksız sayılmazlar. Eski çağlarda yaşayan insanlar ilk mutfak eşyalarını topraktan yaparak kendisinden sonra gelen nesillere topraktan faydalanma konusunda örnek olmuştur.
Aşık Veysel’in şiirinde, türküsünde söylediği gibi toprak, dosttur, sadık yârdır.Jeolojik açıdan arazi yapısı incelendiğinde kayalardan oluşan, kıraç arazilerde tarım yapılmaz. Bir de buna gerekli iklim şartları, sulama imkanlarının kısıtlı olması, tarım yapılması gereken alanların yerleşime açılması eklenirse tarım yapmak için kullanılabilecek arazilerimiz varlığının aslında bir hayli az olduğunu görürüz. Ülkemiz bir tarım ülkesi olmakla birlikte ekilebilen arazi ve elde edilen verim istenilen düzeyde değildir. Çünkü doğru sulama, gübreleme, ilaçlama yöntemleri ve tohum kullanmıyoruz. Kısaca söylemek gerekirse toprağın hakkını veremiyoruz. Erozyon, doğru sulama ve ilaçlama tekniklerinin uygulanmaması, tarım arazilerinin yerleşime açılması ve çevre kirliliği tarım arazilerine zarar vermektedir.
Üzerinde yaşadığımız toprak sadece insanoğlunun değil pek çok canlının hayatı için önem arz etmektedir. Toprak candır, hayattır, vatandır. Üzerinde tarım ve hayvancılık yapılan, sanayi kuruluşları ve yaşam alanları bulunan toprak için yapılan savaşlar boşuna değil. Bu cümlemizden savaşları haklı gördüğümüz düşünülmesin. Sadece, toprağın insan için ne denli önemli olduğunu anlatmak istedik.
Toplumumuzda pek çok aile içinde miras kalan topraklar, yerler için tartışmalar ve küskünlükler yaşanmaktadır.

İlk olarak toprak denilince hepimizin aklına tarım gelmektedir. İnsanların ve diğer canlıların besin kaynağı topraktır. Eski çağlarda avcılık ve toplayıcılıkla geçinen insanoğlu tarım sayesinde yiyeceklerini yetiştirebileceğini anladıktan sonra toprağa sıkı sıkıya bağlanmıştır. İlk insan için tarım, umut ve çare olmuştur. Yediğimiz bütün besinlerin özünde toprak olduğunu düşünürsek toprağa bağlanan bu insanlar hiç de haksız sayılmazlar. Eski çağlarda yaşayan insanlar ilk mutfak eşyalarını topraktan yaparak kendisinden sonra gelen nesillere topraktan faydalanma konusunda örnek olmuştur.
Aşık Veysel’in şiirinde, türküsünde söylediği gibi toprak, dosttur, sadık yârdır.Jeolojik açıdan arazi yapısı incelendiğinde kayalardan oluşan, kıraç arazilerde tarım yapılmaz. Bir de buna gerekli iklim şartları, sulama imkanlarının kısıtlı olması, tarım yapılması gereken alanların yerleşime açılması eklenirse tarım yapmak için kullanılabilecek arazilerimiz varlığının aslında bir hayli az olduğunu görürüz. Ülkemiz bir tarım ülkesi olmakla birlikte ekilebilen arazi ve elde edilen verim istenilen düzeyde değildir. Çünkü doğru sulama, gübreleme, ilaçlama yöntemleri ve tohum kullanmıyoruz. Kısaca söylemek gerekirse toprağın hakkını veremiyoruz. Erozyon, doğru sulama ve ilaçlama tekniklerinin uygulanmaması, tarım arazilerinin yerleşime açılması ve çevre kirliliği tarım arazilerine zarar vermektedir.
Tarımda görülen düşük verim tarıma dayalı sanayi kuruluşlarını da olumsuz etkilemekte, ekonomiye zarar vermektedir. Yediğimiz besinlerin hangi fabrikalarda işlemlerden geçip sofralarımıza geldiğini düşünelim. Makarna, salça, meyve suyu, konserve, zeytinyağı, pirinç, fındık, çay fabrikaları ve daha pek çok fabrika tarım ürünlerini işleyerek faaliyet göstermektedir.
Topraklar hayvancılık için esastır. Ancak son yıllarda çayır ve mera arazilerinin erozyona uğraması hayvancılığı olumsuz etkilemektedir. Günümüzde toprağa verilen zararları da düşünürsek elde kalan toprağın önemi bir kat daha artıyor. Küçükbaş ve büyükbaş hayvanların otlatılması, kümes hayvanlarının besin bulması, ipek böceğinin beslenmesi, arıların beslendiği çiçeklerin büyümesi için toprak gereklidir.Toprak, sanayi sektörünün can damarıdır. Çimento, seramik, cam ve tuğla sanayisi hammaddesini topraktan sağlamaktadır. Pek çok fabrika topraktan sağladığı ürünlerle çalışmaktadır.
Mobilya sanayisi için ağaç olmazsa olmazlardandır. Kereste ve odun ihtiyacımızı karşılamak için toprağın birincil şart olduğunu unutmayalım.
Üzerinde yürüdüğümüz, tarım yaptığımız, faydalandığımız toprak örtüsünün kalınlığı tahmin ettiğimizden çok daha azdır. Kimi yerde 1 metreyi bile bulan işe yarayan toprak kalınlığı varken kimi yerde bu kalınlık sadece birkaç santimetre ile ölçülür. Kayaçların fiziksel, kimyasal etkenlerle ayrışmasıyla 1 santimetre inceliğindeki bir toprağın oluşumu yüzlerce yıl sürmektedir.
Toprak aynı zamanda vatan, bayrak ve devlet demektir. Üzerinde yaşadığımız, vatan bildiğimiz bu topraklar için şehit olan evlatlarımızı her zaman saygıyla anıyoruz. Orta Asya Türk devletlerinden günümüze kadar gelen, kabul gören kültür anlayışına göre bir avuç toprak her şeyden değerlidir. Maddi hiçbir şey topraktan değerli değildir.
Rant elde etme, politik kaygılar, ulusal bir toprak kullanım stratejisinin bulunmaması, eğitimsizlik ve bilinçsizce yapılan hareketler toprağın kullanılması konusunda karşımıza çıkan sorunlar arasında sayılabilir.
Çölleşme ve artan iklim sorunlarına karşı toprakların korunması için gereken önlemler alınmalıdır. Topraklarımıza sahip çıkılmalı, gereken önem verilmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder